18 Ağustos 2010 Çarşamba

The Davulcu

Dün akşam davulcuya bakacam diye kafayı gözü yarmayı kıl payı sıyırdım sevgili sanşaynlarım. Kaşımın altındaki ufak bir şişlik dışında davulcu bende bir çok uykusuz gece gibi etkiler bıraktı.

Ne mutlu ki mahallemiz 3+1 davulcuya sahip! İlk olarak bu 3 davulcu saat 2.30 da başlayan bir geçit töreni yapıyolar ve tokmaklarını kaldırıp balkonda oturan insanlara da bir 'hell yeah!' yollamayı ihmal etmiyolar. Tabi davulcu 'Hell yeah!'sinin 'Abla hani benim bahşişim?' olduğunu da vurgulamak isterim. Bu 3lü ayrı melodilerle ve 5 dakika arayla geçip sokağımızı şenlendirip kafa ütüledikten sonra +1 olan bonuscuk yaklaşık bi yarım saat sonra hani olur da bu üçünün yeryüzünde uyandıramadığı bir kişi olsun dahi kalmıştır mantığıyla büyük bir özveri göstererek bütün sokağı tekrar davul sesleriyle inletiyor.

Dün benim başıma inen pencere kenarı yarın bu bonus davulcunun kafasına inebilir. Her an her şey olabilir. Nokta.

Hiç yorum yok: