20 Eylül 2010 Pazartesi

Gayetim Gelmiş.

Annem bir öğretmen ve bazen çok fantastik öğrencileri olabiliyormuş.

Annem: Evet çocuklar, "gayet" kelimesinin anlamını açıkladım size hadi biraz örnek cümle kuralım. Mesela... ım... O çalışmaya rağmen gayet iyi bir not aldı. Evet kim örnek cümle kurmak ister?
Zeki: Komşularda gayet var.
Annem: Bu pek olmadı. Doğrusunu Ahmet kursun hadi.
Ahmet: Babam bana gayet aldı.
Annem: Ama bak açıkladım anlamını. Öbür türlü kuracaksın.
Ahmet: Annem bana gayet aldı.
Annem: ...

Annem: Haydi şarkı söyleyelim. Deniz hadi sen gel.
Deniz: Falan filan falan filan
Annem: Bu nasıl bir şarkı?
Deniz: Ben yazdım.

Annemle beraber oturduk yazılıları okuyoruz. Çok eğlendik tabii.

Soru: Toplu taşıma araçlarına 3 örnek veriniz.
Cevap: verdim.

Soru: Yağmurun nasıl yağdığını açıklayınız.
Cevap: açıkladım.

Soru: Aşının yararlarını yazınız.
Cevap: yazdım.

EN AZINDAN EVDEN BİRİLERİ OKULDA EĞLENİYOR.

5 Eylül 2010 Pazar

Ergen Günlüğü

Bugün dersane başladı. Harry'ciğimin her akşam sıcak pideyle kapımı çaldığı rüya evimden çıkıp sınıflı hocalı öğrencili bir ortama gittim. İksir dersi diye niyetlenip Snape'i beklerken kapı açıldı geometri diye bir dersin öğretmeni olduğunu söyleyen çelimsız yağlı siyah saçları olan başka bir hoca geldi. Derken karanlık sanatlar sınıfı için dolanırken kendisini 'yönetici' olarak tanıtan biri beni gerisingeri çıktığım sınıfa gönderdi. Yönetici olduğunu iddia etmesi garipti. Albus Dumbledore'u bir sandığa tıktığını ve ben dışında kimsenin de onun gerçek kimliğini göremediğini düşünüyorum. Sonra matematik denen o derse girdim. Hoca, Ron'un şaşkın ifadesini yüz şekli diye kullanıyodu. Sırf bu tarz muggle işlerden uzak olduğum için derslere bir anlam veremediğimi sanmıyorum. Sınıfın genel hali böyleydi. Öğle yemeğinde karnımı tıka basa doyurup üstüne pudingimi yiyicem diye çok heveslenmiştim ama ne yazık ki dersanenin bittiğini öğleden sonra da bitki bilim dersi filan olmadığını öğrendim.

P.S: Hermoine'yi yine ortalıklarda göremedim. Evcinleri için yaptığı protestoları artık büyüttüğünü fark etmeli.

2 Eylül 2010 Perşembe

Bir Garip Aile

Uzun süredir 'Bir Garip Aile' yazmadığımdan dolayı heyçanlanmış durumdayım. Ama eminimki bu yazının sonunda yerini utanca bırakacak.

Bugün Bonitaa'yla dolanıyoduk öyle 'eritmek' amaçlı. Setrems'in reklamını gördüm. Birden serbest çağrışımlar beynimde yankılandı önce Oğulcan'ı hatırladım ordan şuraya fırladım,

Jelly: Filiz Akın, evi yakın.
Bonita: Onu seven Cüneyt Arkın
Jelly: Kın kın kın?
Bonita: Kına gecesi!
Jelly: Si si si... II neydi?
Bonita: Sidikçi!
Jelly: Hayır beaa! Simitçi. Çi çi çi.... Iııı neydi?
Bonita: Çiş!
Jelly: Yürü eve gidelim, tuvaletin gelmiş senin.

1 Eylül 2010 Çarşamba