14 Temmuz 2010 Çarşamba

İnternetikus

İnternetle olan ilişkimi en aza indirgemeye çalışırken yok etmiş olmak zaman zaman yüreğimi parçalasa da alışmaya başladım sanırım. Bilgisayarın başında canım sıkılmaya başladı ya! Msn'i sadece Oğulcan'dan gelen çevrimdışı iletileri yanıtlamak için açıyorum ve hiçbir zaman kaydolmayacak mükemmel monologlar yazabiliyoruz kendi çaplarımızda.

Konuşma kaydetmekten bahsetmişken, AAL adlı klasörümde bol miktarda veri kaydolmuş durumda. Bunlardan top5 yapmaya kalkışsam hiçbirini diğerinden ayıramıyacağım için sanırım orda yerimden çat diye çatlarım. Onun için iyisimi ben en rezil halimi ortaya dökeyim.

Efendim halivakti zamanında İspanyol bi insancıkla konuşmuşum. E tabi sular selle gibi ispanyolca bildiğimden adamın karşısında bülbül gibi şakımışım, kızı lisanımla ezmişim. Öncelikle 'nassın eyisin' muhabbeti çevirmişiz ki en iyi bildiğim -tek demek istemiyorum noluar anlayın- durumları baya bi kotarmışım. Ancak birbirimizin nerede oturduğunu dahi öğrendikten sonra işler baya bi sarpasarmış, kız bana anlamadığım şeyler sormaya başlamış. İngilizce biliyosan ordan devam edelim demişim bilmiyorum demiş. (sanki ingilizcede harikalar yaratacam) Ve sonra konuşmayı yönlendirmek adına kardeşinin olup olmadığını sormuşum... En iyi bildiğim cümleler kardeşimi tanıtmak üzerine olduğundan dolayı bildiğim sulara geçmek istemişim ki böyle bir aptallık yaparak engeli yemişim.

Bu da böyle bir anımdır.


Hiç yorum yok: