6 Mart 2010 Cumartesi

Kıl Tüy

Önceki yazının genel halinden sonra blog kaldırır umarım düşüncesiyle kıl tüy konusu açmak istiyorum Sevgili Sunshine Believer. Ama çok konuşmayacağım çünkü -tecrübe konuşuyor burada- Hangi Türk evladına gitsen ve kıl tüy muhabbeti açsan o muhabbet saatler sürer. Arkadaşlık levelları atlatır. Akla hayale sığmayacak yöntemler fısıldanır. Sorunlar herkesin sorunları olur, efsaneler yayılır. Bir insanın kıllarına bakış açısı onun kişiliği hakkında çok önemli bilgiler verebilir.



Kıllı ve Fevri: Tanıyorum ben bu adamı. Var bunlardan. Kıllı. Mamutla karşılaşsa mamutu utandıracak kadar kıllı. Ve fevri. Hayvanat bahçesinin bağrından kopmuş kırmızı popolu yüzsüz bir maymun kadar fevri. Gözleri aslında görmez. Kıllarını göremez. Öfkesini göremediği gibi. Öfkelendiğinde her şeyi yapabilir ve tahammül katsayısı düşüktür.

Kılsız ve Mesut: Bunu da tanıyorum. Yeterli olgunluğa erişmiştir. Kıllarına bakmış, onları görmüş, kabullenmiş, takdir etmiş ve dostça onlarla yolunu ayırmıştır. Mutludur çünkü ak paktır. Günışığına inanır. Güneşi görmüştür. Bir takım yerleri.

Goldfish: Tanımsızdır. Az önce yazdıklarına bakması, onları görmesi ve kabullendiği takdirde Esra Erol seyircisiyle başbaşa bırakılması gerekir. En kötü esprim sizin için geldi Sunshine Believer!

Hiç yorum yok: