2 Kasım 2009 Pazartesi

Bir Garip Aile

Hyena'nın ailesi kadar olmasın baya geniş bir ailem vardır. Özellikle bu zamanlar bütün aile iç içe gezmeye ve evcilik vari bi bize bi onlara gidip oturmaya pek bi alıştık. Hadi hayırlısı. Bizim aile yemeklerini bilen bilir (goldfish bilir) yemek yenen masada Aşk-ı Memnu'dan fırlama bakışmalar döner. İnsanlar birbirine çaprazdan laf atar. Diğerleri ne dedi bu yahu diye atışır. Genelde sevgili kuzenim yemekleri eleştirir ve ortam o an gerilir. Ananem yaptığı her şeyin arkasında durup onun derslerinden ve çalışma düzeninin bozukluğundan dem vurur filan. Onlar bu tartışmanın içindeyken bizler (yani aile üyelerinin geri kalanı ve gold gibi misafirler) her 'kavgada bile söylenmiycek' sözde bakışırız. Ara sıra da çok komik diyaloglar geçer. Bugün bunlardan birini yazmak istedim.

Efendim şu günlerde gündem domuz gribiyle çalkalanıyor malum. Her kanalda, nasıl korunabileceğimize dair bilgi veren doktorları görmek nasip oldu. Ailecek bütün o programları da kaçırmadan izliyoruz hani. Birisi domuz gribi sözü duyduğu anda kırmızı alarmı çalıyor ve bütün aile eli bulaşıkta olan üyeleri de dahil elini ayağını işinden çekip televizyonun başına koşuyor. Artık bu durum da yavaştan sıkmaya başladı. Özellikle dikkat etmemekle yargılanmak ayrı bi sorun benim için. Bu akşam yemek masasında yediğim biberin ferahlatan etkisiyle gözlerimden yaşlar geldi ve burnum aktı. Peçete istedim ve...

ananem: ah ah çok ihmalkarsın jellyfish. kesin okulda öpüyosundur sen herkesi. Bulaştır evladım bulaştır bize de getir. Ah görüyo musun sen şunlarıı... Zaten tiyatro da yapıyolar kesin iyice yakınlaşıyolardır bulaşıyodur tabi. Ah ben napıyıımm..
jellyfish: Of ananem ne yapabilirz ki tiyatroda. Gidip oturuyoruz. Aşk-ı memnu çekmiyoruz ya....

Çeksek de güzel olurdu hani. Nihali olıyım o evin kedisi köpeği olıyım. Hyena'yı Adnan Bey'in ezeli rakibi olan o hin adam yapsak ne güzel olur yahu. Hatta hyena için Aşk-ı Memnu'nun senarist ekibine girip olaya bir de jüri üyesi ekliyebilirim. Zaten olay aslından uzaklaşabilceği kadar uzaklaşmış. Evin hizmetlilerinden birisi güzellik yarışmasına katılıp jüri üyelerinden birine gönlünü kaptırıp onunla kaçsa... Bir de onun hayatına tanıklık etsek bence dizi bir şey kaybetmez.



Bunlarda iyice evli çifte bağlamışlar. Nasıl bi fotoğraf nasıl bi poz bu nasıl Bihter, bu ne kılıbık Adnan bey?! Hayatımda gördüğüm en çiftetelli karaktere sahip dizi karakterleri... (açıklaması sanırım gold'dan gelse daha doğru olur :)) 'Ben Edward'ı Herry Potter'dan beri severdim diyenlere inat ben de Beren Saat'i şu yıldızlı mıldızlı bi ismi olan tiyatro yarışmasından beri sevmezdim demek istiyorum.

2 yorum:

hyena dedi ki...

Ben Tofita reklamından dolayı sevmiyorum... ehiehiehi en birinci en fil hafızalı ben oldum... Buradan birincilik telini kendime veriyorum...

goldfish dedi ki...

euheuhe :D
evet bu yazıyla ilgili benim yapacak yorumlarım var. :D yemekteyiz ve aşk-ı memnu karışımı eğlencelik ve lezzetli bir ekşam yemeği için naapın edin kendinizi Bayram ailesinin evinde yemeğe davet ettirin (ben yaptım oldu uehueh :D).
yok akşam yemeği değilde şöyle hayatı çözmeye ve ergenliğe girmeye çalışan Goldfish'in epsilon yayınları tadındaki günlüğünü okumak istiyorsanız okuyamazsınız kendinizi bizim eve davet ettirmeye kalkmayın :D orada geçen kelime öbekleri hemen jellyfish tarafından günlük hayata kazandırılmıştır.


"bad girl heheh"
"x and y talks"
"küçük bir deryayım ben"
"bir zeka oyunu olan cız"
"partiler, yeni arkadaşlar, eğlenceden anlamayan o eski platonik aşkım (!)(WTF?!)"
"sınıfın en çiftetelli çocuğu."

ve son olarak

günlüğün son sayfasında yazan
"aaa günlük bitti!"

bitirdin beni 10 yaşındaki halim.