8 Kasım 2009 Pazar

Offf-Pufff

Ders çalışmak benim için değişken bir aktivite. Biyoloji çalışıyorsam zevkle, şarkılar söyleyerek, kuşlar-böcekler ile matematik çalışıyorsam off-puff'la, "ayrılmıyo bu çarpanlarına yeaaa" diyerek ve en sonunda soruyla karşılıklı bakışarak çalışıyorum.



  • Kahve yapılır. Dersin etkisi kahveyi yener erkenden uykun gelir.

  • Beatles dinlenir. Help çalmaya başladığı anda koparsın. "Heeelpp! I need somebodyy, Help! Not just anybodyyy.." diye yardım dilenirken şifa bulursun.

  • Birilerine bir şey sormak için mesaj atarsın. Sonra derslere dönmemek için bilinçaltı farkında olmadan muhabbete başlar, dersi unutursun.

  • "Bir ekşi sözlüğe bakayım" gibi masumane bir fikirle bilgisayara 10 m yaklaştıktan sonra ffffound-> twitter-> blog-> ekşi diye gider. Ekşiden sonra kalkamazsın. (şu anda blog aşamasındayım görüldüğü üzre)

  • "Hmm. Cahillikler kitabında bu konuyla ilgili bir şeyler vardır (!)" fikriyle yola çıkarsın. O gece kitap biter.

  • Edebiyat testi çözerken bir paragraf seni çok etkiler. Düşüncelere dalarsın, hayaller kurarsın bir bakmışın sabah olmuş.

  • Silgiyle bir şeyler silerken gözlerin ellerine takılır. "enaaam tırnakları ihmal etmişim" düşüncesiyle gider maniküre başlarsın.

  • Cnbc-e de film başlar, dizi başlar...

  • "Bi gidip bi çay koyim." düşüncesiyle mutfağa yönelirsin. Çıkamazsın. Göbek yaparsın.

  • Annen gelir odaya yeni aldığı bluzu/eteği/ayakkabıyı/çorabı/sepeti/otu/boku gösterir. Yorum yapmaya başlarsın, o yorumlaşmaların sonu hiç gelmez. Konu Bihter-Behlül'e gelince anlarsın sözün bittiği yerdesindir.

  • Duş alman gerektiğini hatırlarsın.

  • Ders çalışmam lazım Sunshine Believer.

  • offf-pufff matematik, polinom, ayrılmayan çarpanlar, türev, soruyla Bihter-Behlül ayarında uzun bakışmak, en sonunda Şehrazat kıvamına gelip inekleşmek, ardından Yaprak Dökümü'ndeki Leyla gibi içli içli ağlamak istemek, onun yerine Necla gibi mal mal suratını ekşiterek hayattan soğumak... offf-puff... My name is Burhan Altintop.

Hiç yorum yok: