5 Ekim 2009 Pazartesi

Ateşe Baca Lazım, Kitaba Hoca Lazım, Bu Bloga Şiir Lazım - 4


Efendim mf'ciler alan dersleriyle övünür de bizim gibi tm'cilerin elleri sadece kitap sayfası çevirmekle mi meşgul olur? Hayır. Okulun ilk haftası, bana ruh halimi yansıtacak bir şiir kazandırdı. Cemal Süreyya'dan 'Git', Pulpo için gelsin.... Pulpo senden nefret ediyorum!


Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

Her darbene tehammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

3 yorum:

goldfish dedi ki...

sevgili sunshine believer. sen. jellyfayşem. biricik ruh eşim. Şu anda yazdığım, her kelimesinde sevgili pulpoyu biraz daha yücelttiğim o el pulpo "con dos brazos(iki kollu ahtapot)" hikayesini düşündüm. Sanırım hikayenin sonunu yanlış yazmışım. Bu şiir öyle güzel olmuş ki aslında şiirden sonra yoruma gerek bile yok.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

jellyfish dedi ki...

Hikayenin sonunun yaşanabilmesini ne kadar çok istediğimi biliyosun bitanem. Ama aşk tablosunun takdirinden aciz olanlar gitsin bi çay koysun ya, ya da diğer modern, güzel ancak henüz kalıcılığı kazanamamış sanatlarla ilgilensinler. Anladın sen onu:D

goldfish dedi ki...

hahaha:D her konu sonunda geyiğe bağlanıyo niyeyse seninle :D mesaj alınmıştır.